11 Mayıs 2010 Salı

ÇAYDANLIKTAKİ KİREÇ

Sanatsal yazılardan sonra çaydanlık ne alaka di mi?J
Vakit geçirmek için takibimdeki bloglardan birinde püf noktaları kısmını gördüm(bayılırım bu kısımlara) ve ilk madde çaydanlık içindeki kirecin nasıl giderileceği ile ilgiliydi.
Kireç tortusunu çıkarmak için 15 dakika boyunca içinde sirke kaynatın yazıyordu.Hakikaten de geçiriyor ben de denedim çünkü.Ama sirke kokusu kalmıyor denmesine rağmen maalesef kalıyor ya da en azından bana koktu.
Onun yerine hem kireci çok çok daha iyi söken ve asla kokusu olmayan,üstelik de tarafımdan denenip onaylanmış bir madde söyleyeceğim:Limon tuzu.
Evet süper ötesi etkisi var,kireci direkt söküyor ve koku yok.Çaydanlığın içi bembeyaz kar gibi J
Bu yöntemi de kayınvalidem söylemişti bana.
Ola ki "Haydi şu kireci bir temizleyeyim" derseniz,yaklaşık bir tatlı kaşığı limon tuzunu 1 lt kadar su ile birlikte çaydanlığınızda kaynatın 15-20 dk kadar.Kireçten eser kalmadığını göreceksinizJ

8 Mayıs 2010 Cumartesi

İSTANBUL DT "PROFESYONEL"

Hep Ankara'nın güzelliği,Ankara'da olmanın iyiliği vs söylemlerim oluyor ya aslında ben Ankara'yı hiç mi hiç sevmeyen bir insandım yani her İstanbullu gibiJ

Ama Ankara onunla yaşandıkça kendini sevdiren bir şehir bence.Bu yüzden 5 senedir burada olmak sanırım artık Ankara'yı seviyor olmam için bir nedenJ

Diğer bir neden de tiyatro oyunlarını hep ama hep ağzına kadar dolu seyirci ile izlemek.Bugün İstanbul Devlet tiyatrolarının "Profesyonel" adlı oyununu izledim yine salon dolu bir şekilde.

Devlet Tiyatrolarının resmi sitesinde anlatıldığı üzere oyun yazarı Duşan Kovacevic adlı Sırp yazar. Yine sitede belirtildiği üzere konu şöyle: Yugoslavya'daki büyük dönüşümden önceki ve sonraki toplumsal-politik yaşamı,bir entellektüelin yaşam öyküsü içinde,kara komedi türünde ve ironik bir üslupla anlatıyor. 40 yaşlarında bir edebiyat adamı,bir sekreter ve bir gizli polisin sürprizlerle dolu soluk soluğa izlenecek hikayesi...

Oyuncular ise Yetkin Dikinciler ve Bülent Emin Yarar(diğer oyunculara haksızlık olmasın sekreter rolünde Gülen Çehreli,kafayı kırmış yazar bozuntusu rolünde ise Cenap Oğuz).

Özellikle Yetkin Dikinciler ve Bülent Emin Yarar mükemmel bir performans sergiliyor.Oyunun bir yerinden sonra içki içmeye başlıyorlar ve neredeyse oyun bitene kadar içiyorlar,Bülent Emin Yarar'ın o içkiyi gerçekten içtiğini ve sarhoş olduğunu sandım bir süre:)Karakter oyunculuğu bu olsa gerek.Yetkin Dikinciler zaten sadece ses çıkarsa yeter :)

(Bu arada içkinin sadece su olduğunu biliyorum,çünkü oyun sonrası Bülent Emin Yarar'ı Tunalı'da normal bir şekilde gezerken gördüm :)

Oyun 1,5 saat sürüyor ve kesintisiz.Üstelik aynı gün matine ve suare var.Yani gerçekten tiyatro sevgisi olan insanların sergileyebileceği mükemmel performanslar var.

Eğer tiyatroyu seviyorsanız bu oyunu görmenizi gerçekten tavsiye ederim,gerçi İstanbul'u bilmiyorum ama Ankara'da bilet bulabileceğinizi sanmıyorum ve bunu gururla söylüyorum :)

4 Mayıs 2010 Salı

13. UÇAN SÜPÜRGE ULUSLARARASI KADIN FİLMLERİ FESTİVALİ

Daha önce bahsetmiştim Ankara'da olmanın iyi yanlarından.Bunlardan biri de bu festival;Kadınlara özel:)

Uçan Süpürge bir sivil toplum örgütü.Kendilerini sitelerinde(yazının sonunda linki vereceğim) şöyle tanımlıyorlar:

Uçan Süpürge, kadın kuruluşları ve kadın hareketine duyarlı kişiler arasında iletişim, işbirliği ve dayanışmayı arttırmak, onların deneyimlerini genç kuşaklara aktarmak, ulusal ve uluslararası bir iletişim ağı oluşturmak amacıyla 1996 yılının kasım ayında kurulmuştur. Temel amacı, kadın örgütleri arasındaki iletişim, eşgüdüm ve işbirliğinin gelişmesi için çalışarak kadın örgütlerinin kadınların güçlenmesi yönünde daha verimli olabilmelerini sağlamaktır.

Bu bağlamda bu yıl 13. sü düzenlenecek olan bu festivalin bu yılki konusu “Sinemada Kadına Atfedilen Kötülükler”.

Festival programını aldım ve hemen 8-10 film gözüme kestirdim.Hepsini izleyebilir miyim bilmiyorum ama izlediğim tüm filmler hakkında 3-5 de olsa yorum yazacağım bloğumaJ

Bu sefer bana iyi seyirlerJ

Link de şöyledir: www.ucansupurge.org

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Hırrrrrrr!!MELODY GARDOT

Ya yok arkadaş ben link vermekten vazgeçtim yapamıyorum bi türlü.
Sizden ricam kopyala-yapıştır yapıp siteye ulaşmanız.İnanın değecek:))

Düzeltme: Artık link verebiliyorum,bir önceki yazımdan resmi siteye ulaşabilirsiniz.J

MELODY GARDOT

Takip ettiğim siteler sayesinde çok şeyden haberdar oluyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Çünkü gerçekten müzik zevkime hitap eden(yeni müzik zevkime :) ) yorumcular tanıyorum ve hepsi de müthişler.
Bunlardan biri de "acemi aşçı" nın haftalık yenilik üçlemelerinden biri: MELODY GARDOT.
Kadife sesli derler ya benim için onlardan biri oldu bile:)(Diğerleri de Norah JONES ve Katie MELUA).
Melody Gardot 19 yaşındayken bir araba kazası geçirmiş ve iyileşme sürecinde müzik terapisi görmüş.İyileştikten sonra da Tanrısı "Yürü ya kulum" demiş ve Grammy ödüllü yapımcı Larry Klein ile albüm yapma fırsatı bulmuş.
Ben sitesini ziyaret ettim ve şarkılarını dinledim gerçekten çok güzeller,parayı bulduğum anda da albümünü alacağım ama şimdilik internetin faydalarından yararlanıp video ve müzik sitelerinden dinleyeceğim.
Mutlaka dinleyin derim ben, mutlaka:))
Bana hissettirdiği(yukarıda bahsettiğim 2 yorumcu da aynı şeyleri hissettiriyor) pazar sabahı güneşli bir günde ayaklarınızı uzatarak okuduğunuz sürükleyici kitaba arkadan destek vermesi gibi ya da güneş ışınları tarafından uyandırıldığınızda eşinizin kahvaltı hazırlarken dinlediği ve yatak odanıza kadar gelen naif ama canlandırıcı müzik gibi.
Bu kadar bahsettik hatunun web adresini de verelim bari:))
İyi seyirler...
Not:Ben en çok Baby I'm fool şarkısını beğendim.
www.melodygardot.com