25 Şubat 2010 Perşembe

Ali ile Ramazan

Perihan Mağden'in son romanının adı "Ali ile Ramazan".
Bazen evde okumak istemediğimde (ya da çoğunlukla kitap alacak param olmadığında :) ) Tunalı'daki Kuğulu Park karşısındaki büyük kitapçıya oturur,raftan bir kitap seçer ve okumaya başlarım.Özellikle Ankara'da yağmur varsa:)Saatlerce okurum,çünkü ortam o kadar hoşuma gider ki bi yandan yağmurun cama vurduğu damlalar,bi yandan alt kattaki müzik bölümünden gelen naif şarkılar ve özellikle büyük,rahat ve çok geniş koltuklar beni okudukça okumaya teşvik eder.(Birkaç kez de eşimle beraber gitmiştik çok eğlenmiştik,çantamızda gizlice termos bile götürüp kitaplarımızı okurken çayımızı da içmiştik ve kimse bizi garipsememişti:) )
İşte yine Ankara'daki kapalı günlerden bir pazartesi gününde gittim ve raftan "Ali ile Ramazan" ı seçtim,hem çok trajik bir aşk hikayesi olduğundan hem de çok kalın olmamasından dolayı bir çırpıda okuyuverdim.
İlk defa bir Perihan Mağden kitabı okuyorum,aslında kadın yazarların kendi adıma daha çok okunması taraftarıyım çünkü kadınlığın ve yazarlığın verdiği hayal kurma gücü birleşince ortaya çok nefis şeyler çıkabiliyor,üstelik bir kadın olarak okurken siz de kendinizden hayaller katıp bambaşka dünyalara gidebiliyorsunuz..
Gerçi yanlış bilmiyorsam kitapta anlatılanlar gerçek ama Perihan Mağden "Sanki ben yaşasam böyle birşeyi işte burada anlattığım gibi güzellikler,çirkinlikler,bayağılıklar da olurdu" gibi düşünerek olması gereken kurguyu da gerçeklerin üzerine çok güzel oturtmuş.
Kitabı anlatmayı seçmiyorum burada,sadece bana yaşattıkları ve hissettirdikleri çok yoğun olduğu için bişeyler yazıyorum,umarım siz de okuma fırsatı bulursunuz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder